Amerika Birleşik Devletleri, dünya genelinde milyonlarca insanın yaşamanın hayalini kurduğu bir yer. Ancak bu hayali gerçekleştirmek, kapsamlı bir yasal süreç ve doğru bir vize ya da Green Card stratejisiyle ve bunun sonucundan alınacak bir oturma izniyle mümkün. Oturma izni, belirttiğim gibi, ya “Green Card” olarak bilinen kalıcı ikamet statüsü ile ya da bazı durumlarda geçici vizeler aracılığıyla elde edilebilir.
Amerika’da Oturma İzni ve Önemi
Amerika’da “oturma izni” terimi genellikle iki statüyü kapsar: geçici oturum ve kalıcı oturum. Geçici oturum genellikle belirli bir süre için verilen çalışma, eğitim veya ziyaret vizeleri ile sağlanırken, kalıcı oturum (Green Card), kişinin Amerika’da süresiz olarak yaşamasına ve çalışmasına olanak tanır. Kalıcı oturum hakkı aynı zamanda vatandaşlığa giden yolu da açar; çünkü Green Card sahibi bir kişi belirli süre Amerika’da yaşadıktan sonra ABD vatandaşlığına başvurma hakkı kazanır.
Oturma izni, yalnızca ikamet hakkı sunmakla kalmaz; aynı zamanda sosyal haklardan yararlanma, eğitim olanaklarına erişim, çalışma özgürlüğü ve ülkeye giriş-çıkış esnekliği gibi birçok avantaj sağlar. Bu nedenle başvuru sahiplerinin yalnızca hangi vize türüne uygun olduklarını değil, uzun vadeli hedeflerini de gözeterek ilerlemeleri süreci şekillendiren temel bir adımdır.
Bu yazımıza da göz atın: Amerikan Vatandaşı Nasıl Olunur?
Oturma İzni Türleri
Amerika’da oturma iznine başvurmanın yolu, başvuru sahibinin kişisel, mesleki ya da hukuki durumuna göre şekillenir. Kimileri için bu süreç aile bağları üzerinden yürütülürken, kimileri iş fırsatları ya da yatırım planlarıyla ilerler. Bazı durumlarda ise başvuru, kişinin yaşadığı tehditler veya özel hukuki koruma gereksinimleri nedeniyle şekillenir. Aşağıda, bu farklı yolları temsil eden başlıca oturma izni türlerine yakından bakıyorum.
1. Aile Bağlantısı Yoluyla Oturma İzni
Amerika’da en sık yapılan oturma izni başvurularından biri, aile bağına dayalı başvurulardır. Bir Amerikan vatandaşı, eşi, çocukları, kardeşleri ve ebeveynleri için göçmenlik başvurusu yapabilir. Bu tür başvurularda öncelik sıralaması, başvuran kişi ile Amerikan vatandaşı arasındaki akrabalık derecesine göre belirlenir. Örneğin bir Amerikan vatandaşının eşi ya da 21 yaş altı çocuğu için yapılan başvurular genellikle en hızlı şekilde işleme alınır.
Green Card sahibi bir kişi de eşine ve bekar çocuklarına sponsor olabilir. Ancak bu durumda süreç biraz daha uzun sürebilir ve yıllık kota sınırlamaları nedeniyle bekleme süreleri değişkenlik gösterebilir. Aile temelli oturma izni, duygusal bağların yanı sıra kalıcı bir göçmenlik çözümü sunduğu için oldukça yaygın bir tercih olmaya devam etmektedir.
2. İş ve Yatırım Yoluyla Oturum İzni
Bir diğer yaygın yol, iş teklifi veya yatırım aracılığıyla oturma izni almaktır. Bir işveren sponsorluğuyla yürütülen ve “PERM” olarak da bilinen EB-2 ve EB-3 Green Card kategorileri, Amerika’ya uzun vadeli çalışma ve yerleşme planları yapan bireyler için ideal seçeneler arasındadır. EB-2 ve EB-3 Green Card’ları için bir Amerikan işverenin sponsorluğu şartının yanında, başvuru sahibinden mesleki yeterliliğini belgelemesi de beklenir.
Eğer başvuru sahibi olağanüstü yeteneklere sahipse —örneğin bilim, sanat, spor ya da iş dünyasında uluslararası başarılar elde etmişse— EB-1A gibi Green Card’lara da geçiş yapabilir. Bu durumdaki bireylerin, sponsora ihtiyaç duymadan kendi adlarına başvuru yapabilmeleri önemli bir avantajdır.
Yatırım yoluyla oturum hakkı ise özellikle EB-5 yatırımcı vizesi ile mümkün. Amerika’da 800.000 veya 1.050.000 dolar tutarında yatırım yapan ve bu yatırım yoluyla istihdam yaratan yatırımcılar önce koşullu, ardından da kalıcı oturum izni elde edebilir. Bu seçenek, finansal gücü olan ve ABD’ye daimi olarak yerleşmek isteyenler için en hızlı göçmenlik yollarından biridir.
3. İnsani Nedenlerle Oturma İzni
Bazı durumlarda bireyler, yaşadıkları ülkelerde karşılaştıkları zulüm, şiddet ya da ciddi tehditler nedeniyle Amerika’dan koruma talep edebilir. Bu kişilere genellikle sığınmacı (asylum) ya da mülteci (refugee) statüsü tanınır. Bu statüler, başvuru sahibinin belirli kriterleri taşıması ve yaşadığı riskleri belgelerle kanıtlaması durumunda geçici oturumla başlar ve zamanla kalıcı oturum hakkına dönüşebilir.
Ayrıca ABD göçmenlik sisteminde, aile içi şiddet mağduru kadınlara yönelik VAWA (Violence Against Women Act) kapsamında düzenlenen bir başvuru olanağı da vardır. Bu düzenleme, kadınların istismara uğradıkları takdirde yasal güvencelerle Amerika’da yaşam kurabilmelerini sağlar.
Green Card alma yöntemlerinin tümünü açıkladığım videoya aşağıdan ulaşabilirsiniz.
4. DV-Lottery (Green Card Çekilişi ) ile Oturum Kazanmak
Amerika’da oturma izni almanın bir diğer yolu da Diversity Visa lottery’ye yani Green Card çekilişine katılmaktır. Her yıl belirli ülkelerden gelen bireylerin başvurabildiği bu programda, kura yoluyla seçilen kişilere doğrudan Green Card alma şansı tanınır. Türkiye de bu programa dahil olan ülkeler arasındadır. Ancak çekiliş şansa dayalıdır ve seçilme ihtimali oldukça düşüktür. Bu nedenle çekilişe katılmayı düşünenler bu seçeneği birincil yol olarak değil, alternatif bir fırsat olarak değerlendirmelidir.
Bu yazımıza da göz atın: Green Card Çekilişinden Çıkıldıktan Sonra Yapılması Gerekenler Nelerdir?
5. Geçici Vizelerden Green Card’a Geçiş
Amerika’da öğrenci (F-1), çalışma, değişim programı (J-1) ya da benzeri geçici vizelerle bulunanlar, yasal statülerini korudukları sürece kalıcı oturuma geçiş yapabilirler. Örneğin H-1B vizesi ile çalışan bir kişi, işvereninin sponsor olması hâlinde EB-2 veya EB-3 kapsamında Green Card başvurusunda bulunabilir. Aynı şekilde, eğitimini F-1 vizesi ile tamamlayan bir öğrenci, mezuniyet sonrası iş bularak daimi sakin statüsünde yaşamaya başlayabilir.
Ancak bu süreçte vize statüsünün korunması ve belgelerin eksiksiz sunulması başvurunun gidişatını doğrudan etkileyen bir durumdur. Zamanında yapılmayan güncellemeler ya da statü ihlalleri, kalıcı oturum hakkının kaybedilmesine yol açabilir. Bu nedenle geçiş süreci stratejik olarak yönetilmelidir.
Amerika’da oturma izni almak; vizelerin karmaşık yapısı, başvuru sürecinin uzunluğu ve evrak kalabalığı düşünüldüğünde, zordur diyebilirim. Ancak hedeflerinize uygun vize türünü belirleyerek ve sürecinizi doğru planlayarak Amerika’da yasal, sürdürülebilir ve güvenli bir hayat kurmak mümkün.
Siz de info@grapelaw.com adresinden bizimle iletişime geçebilirsiniz. Uzman ekibimiz, Amerika’daki tatilinizi, kariyerinizi ve yaşamınızı tüm adımlarıyla hemen şimdi planlayacaktır.