Amerika’da kısa süreli olarak çalışma, staj yapma veya kültürel değişim programına katılma imkânı sunan J-1 Ziyaretçi Değişim Vizesi, uluslararası deneyim kazanmak isteyen birçok kişi için değerli bir fırsat. Bu vize; öğrencilere, akademisyenlere, öğretmenlere, sağlık çalışanlarına ve profesyonellere belirli sürelerle ABD’de bulunma hakkı tanır.
Ancak J-1 vizesine kimlerin başvurabileceği, hangi mesleklerin bu kapsama girdiği ve sürecin nasıl işlediği sıkça karıştırılan konular arasındadır. Bu yazıda, J-1 vizesinin yapısını, meslek kategorilerini ve vize sonrası geri dönüş şartlarını ayrıntılı biçimde ele alıyorum.
J-1 Vizesinin Temel Yapısı
J-1 vizesi, ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yürütülen Exchange Visitor Program (Değişim Ziyaretçisi Programı) kapsamında verilir. Programın temel amacı, kültürel etkileşimi artırmak ve mesleki gelişim fırsatlarını teşvik etmektir. Bu vize, yalnızca çalışmak için değil, aynı zamanda öğrenmek, araştırma yapmak veya kültürel deneyim kazanmak için tasarlanmıştır.
Başvuru süreci, her zaman bir sponsor kurum aracılığıyla yürütülür. Yani bireyler doğrudan J-1 vizesine başvuramazlar. Öncelikle ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş bir sponsor kurumun onayı alınmalıdır. Bu kurum, sonrasında, kişinin programa kabul edildiğini ve ABD’ye hangi amaçla gideceğini gösteren DS-2019 formunu iletir.
Burada belirtmeliyim ki sponsorluk bir formaliteden ibaret değildir. Başvuru sahibinin Amerika’daki program boyunca gözetimini üstlenir. Bu nedenle, sponsor seçimi vize sürecinin en kritik aşamasıdır. Zira yanlış seçilen veya deneyimsiz bir sponsor, programın ilerleyen aşamalarında belge hatalarına ya da statü ihlallerine yol açabilir. Bu kısa girişten sonra, şimdi de J-1 vizesi kapsamındaki meslek gruplarına daha yakından bakmak istiyorum.
J-1 Vizesi Kapsamındaki Meslek Grupları
J-1 vizesi, birbirinden farklı meslek ve statü gruplarını içeren, kapsayıcı bir vize türüdür. Meslek kategorisi ve sponsor kuruma göre J-1 vizesi uygunluk şartları ve yükümlülükleri de değişir. J-1’e grupları 8 alt başlıkta toplarlamak mümkündür:
- Öğrenciler (Lise/Üniversite Programları) – Lise veya üniversite öğrencileri, değişim programları aracılığıyla Amerika’da belirli süre eğitim alabilir.
- Stajyerler – Mezuniyetinden sonraki 12 ay içinde mesleki deneyim kazanmak isteyenler, stajyer olarak J-1 vizesi alabilir.
- Trainee’ler (Çalışma alanında gelişmek isteyen kıdemsiz kişiler) – En az bir yıllık çalışma deneyime sahip bireyler, mesleklerine dair eğitim almak veya profesyonel deneyimi kazanmak üzere J-1 vizesine başvurabilir.
- Araştırmacılar ve akademisyenler – Üniversitelerde veya araştırma kurumlarında belirli projelere katılacak araştırmacılar ve akademisyenler J-1 vizesinden sık sık faydalanabilir.
- Öğretmenler – ABD’de akredite edilmiş okullarda belirli süre görev alacak öğretmenler, J-1 vizesi alabilir.
- Doktorlar – Eğitim veya fellowship (uzmanlık) programları aracılığıyla klinik deneyim elde etmek üzere doktorlar da J-1 vizesine başvuru yapabilir.
- Au Pair’ler (Bakıcılar) – Amerikalı ailelerin çocuklarıyla ilgilenecek bakıcılar, J-1 vizesiyle Amerika’ya gidebilir.
- Yaz Work and Travel Programı Katılımcıları – Üniversite öğrencilerinin yaz tatillerinde geçici olarak çalışmasına imkân tanıyan programlara J-1 vizesiyle katılmak mümkündür.
Bu liste, J-1 vizelerinin kapsamını ve çeşitliliğinin bir özetidir. Her kategoriden aday profili için ayrı bir belge seti, mülakat süreci ve vize uyumluluk yükümlülükleri vardır.
Örneğin bir Research Scholar başvurusu bilimsel yayın geçmişiyle kurgulanırken, Intern kategorisinde adayın eğitim alanı ve staj planı ön plandadır. Dolayısıyla başvuruda en sık yapılan hata, hangi kategoriye uygun olduğunun doğru belirlenmemesidir. Bu durum, yanlış sponsor seçimiyle birleştiğinde başvurunun reddine kadar gidebilir.
J-1 vizesi meslekleri arasında en yoğun başvuru, özellikle de Türkiye’den gelen öğrencilerde, Work and Travel ve staj programlarına yapılır. Bu programlar, hem dil pratiği hem de kültürel adaptasyon açısından oldukça etkilidir. Fakat sağlık, mühendislik veya eğitim gibi alanlarda başvuru yapacak kişiler için süreç ek güvenlik ve belge incelemeleriyle karmaşık bir hâl alabilir.
Başvuru Süreci ve Belgelerin Hazırlanışı
J-1 vizesine başvuru süreci uygun bir sponsor kurum bulmakla başlar. Ardından, sponsor tarafından onaylanan programa resmi katılım sağlanır ve DS-2019 formu hazırlanır. Bu belge, vize görüşmesinin en hayati evraklardan biridir.
Formun alınmasının ardından DS-160 online formu doldurulur, SEVIS kayıt (Amerika’daki öğrenci ve değişim programı katılımcılarının tüm bilgilerini takip eden elektronik kayıt sistemi) ücreti ödenir ve ülkenizdeki ABD konsolosluğu ya da büyükelçiliğinden mülakat randevusu alınır. Mülakat sırasında programın amacı, adayın finansal yeterliliği, geri dönüş planı ve İngilizce dil becerisi gibi konular değerlendirilir.
Öte taraftan, gerekli belgeler arasında pasaport, DS-2019 formu, SEVIS ödeme makbuzu, finansal beyanlar, davet mektubu ve varsa sponsor kurumla yapılan yazışmalar bulunur. Bu belgeler düzenli, güncel ve birbirini destekler şekilde hazırlanmalıdır .
Eksik veya tutarsız evrak, J-1 vizelerinde reddin en sık nedenlerinden biridir. Özellikle finansal kaynakların nasıl sağlandığı açıkça gösterilmelidir. Zira vize türü göçmen olmayan statüdedir ve başvuru sahibinin ABD’ye kalıcı olarak yerleşme niyetinin olmadığını göstermek önemlidir.
Belgelerinizi hazırlarken yalnızca formları doldurmakla kalmamalı, katılacağınız programın yapısını ve amacını da net biçimde ifade etmelisiniz. Konsolosluk görüşmesinde bu fark edilir ve olumlu bir izlenim bırakır.
Bu yazımıza da göz atın: SEVIS Öğrenci ve Değişim Ziyaretçi Bilgi Sistemi Nedir?
J-1 Vizesi Sonrası Deneyim ve Geri Dönüş Şartı
J-1 vizesi, birçok kişi için kariyerinin dönüm noktası olabilir. Ancak program sona erdiğinde, bazı katılımcılar “iki yıl geri dönüş şartı” (two-year home residency requirement) olarak bilinen uygulamaya tabi tutulabilir.
Bu kural, özellikle kamu fonlarıyla desteklenen veya sağlık alanında yürütülen programlarda uygulanıyor ve katılımcının kendi ülkesine dönerek en az iki yıl yaşamasını zorunlu kılıyor. Bu uygulamanın amacı ise katılımcıların program süresince edindikleri bilgi ve tecrübeleri kendi ülkelerine aktarmalarını sağlamak olarak tarif ediliyor.
Ancak, J-1 programlarına katılan Türk vatandaşları için geçtiğimiz aylarda oldukça sevindirici bir gelişme yaşandı. Türkiye, iki yıl anavatana geri dönüş şartından muaf tutulan ülkelerden birisi oldu. Bu değişiklik, Türk vatandaşlarının J-1 deneyimi sonrası Amerika’da kariyer planlarını daha esnek şekilde oluşturabilmelerine olanak tanıyor. Yani, birçok Türk katılımcı artık program sonrasında Türkiye’ye dönmek zorunda değil. Bu da J-1 vizelerinin hem profesyonel hem de akademik alanlarda daha cazip hale gelmesini sağladı.
Elbette bu kural, tüm başvuranlar için otomatik olarak kalkmış değil. Her adayın dosyası kendi kategorisi, program türü ve finansman kaynağına göre değerlendirilir. Özellikle sağlık programları gibi bazı alanlarda hâlâ iki yıl şartı uygulanabilir.
Bu nedenle, J-1 sonrası Amerika’da kalma planınız varsa, başvurudan önce bu şartın sizin durumunuza uygulanıp uygulanmadığını net biçimde öğrenmelisiniz..
Özetle J-1 vizesi, sadece bir çalışma veya eğitim fırsatı değil; kültürler arası etkileşimin ve mesleki gelişimin kesişim noktasıdır. Doğru sponsor seçimi, uygun mesleki kategorinin belirlemesi ve belgelerin profesyonel bir rehberlikle hazırlanması, sürecin başarıyla tamamlanmasını garanti edebilir. Ayrıca bu vizeyle Amerika’da elde edeceğiniz deneyim, hem kariyerinizde hem de kişisel gelişiminizde kalıcı bir etki bırakabilir.
Eğer siz de J-1 vizesi kapsamındaki meslek kategorileri veya Türkiye’nin geri dönüş şartındaki yeni statüsü hakkında daha fazla bilgi almak istiyorsanız, bana info@grapelaw.com adresinden yazabilirsiniz. Uluslararası kariyerinizi planlarken, yasal ve profesyonel çerçevede doğru adımlar atmanız için size yardımcı olmaktan memnuniyet duyarım.





