Amerika’da iş kurarak ya da bir işletmeyi devralarak hayatını yeniden şekillendirmek isteyen pek çok kişi, araştırma yaptığında kısa süre içinde E-2 yatırımcı vizesiyle karşılaşıyor. Ben de yıllardır farklı profillerden yatırımcılarla çalışırken şunu net biçimde görüyorum: E-2, sermayesini belli bir işletmeye yönlendirerek Amerika’da yaşamak ve çalışmak isteyenler için oldukça esnek ve erişilebilir bir yol sunuyor. Buna karşılık, bu erişilebilirlik E-2’nin “kolay” olduğu anlamına gelmiyor; yatırımın yapısı, işletmenin gerçekliği ve başvurunun anlatım bütünlüğü titizlikle ele alınmadığında sürecin zayıf noktaları hızlıca ortaya çıkabiliyor.
Bu yazıda, E-2 yatırımcı vizesinin ne anlama geldiğini, hangi profillerin bu vizeden yararlanabileceğini ve sürecin Amerika içinde veya Amerika dışında hangi adımlarla yönetilebileceğini tüm yönleriyle ele alacağım.
E-2 Vize Rehberimiz Yayında!
Amerika’da yatırım yaparak yaşamak istiyorsunuz ancak nereden başlayacağınızı bilmiyor musunuz?
Eğer siz de bir yatırımcıysanız, E-2 vizesi aradığınız Amerika göçmenlik yolu olabilir. Hazırladığımız E-2 rehberimiz yatırımla göçmenlik yolculuğunuzda size adım adım yol gösterecek.
E-2 Vize Rehberimizde Neler Bulacaksınız?
- E-2 Vizesinden Kimler Yararlanabilir?
- Uygunluk Şartları & Başvuru Süreci
- Vize Yenilemesi & Green Card’a Giden Yol ve daha fazlası.
Okumak için görsele tıklayın!
E-2 Vizesi Nedir?
E-2, Amerika ile ticaret anlaşması bulunan ülkelerin yatırımcı vatandaşlarına verilen geçici süreli bir vizedir. Gerçek ve aktif bir işletmeye kayda değer bir sermaye yatırarak alınan E-2 vizesiyle Amerika’da yaşama ve çalışma hakkı elde edilebilir.
Aşağıda, E-2 kapsamına giren üç temel profili yakından inceleyeceğim.
1. Yatırımcılar
Yeni bir iş kuran ya da mevcut bir işletmeyi devralan ve bu işletmeye kayda değer miktarda bir sermaye yatıran kişiler, E-2 kapsamında “yatırımcı” olarak değerlendirilir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, yatırımcının yalnızca sermaye sahibi değil, aynı zamanda işletmenin yönetiminde aktif rol oynayan kişi olmasıdır. Amerika Vatandaşlık ve Göçmenlik Hizmetleri (USCIS), yatırımın gerçekten ticari risk taşıyıp taşımadığını ve yatırımcının işletmeyi geliştirme iradesini dosya üzerinden dikkatle inceler. Bu nedenle sermayenin kaynağı, işletmeye nasıl taahhüt edildiği ve yönetim rolünüz arasındaki bağlantı ikna edici bir şekilde kurulmalıdır.
2. Yöneticiler
Bu kategori, yatırımcının Amerika’daki işletmesini yönetecek, karar alma yetkisi ve doğrudan denetim sorumluluğu bulunan kişiler için uygundur. Üniversite diploması tek başına belirleyici değildir; önemli olan, üstlenilecek görevin gerçekten yönetici düzeyinde yetki ve sorumluluk içerip içermediğidir. E-2 yönetici başvurularında, organizasyon şeması, yönetilen ekipler, bütçe sorumluluğu ve günlük karar mekanizmasındaki inisiyatifiniz ayrıntılı biçimde anlatılmalıdır. Ayrıca yöneticinin, E-2 yatırımcısıyla aynı ülke vatandaşı olması şartı da göz ardı edilmemelidir.
3. Özel Nitelikli Çalışanlar
ABD’de yaygınca bulunmayan uzman bilgi ve birikimine sahip olan, işletmenin faaliyetlerini sürdürebilmesi için kritik görevler alacak profesyoneller de E-2 vizesi alabilir.
Kısa süreli eğitimle kazanılabilecek becerilere sahip kişiler, bu kategoriden başvuru yapamaz. Bu kategoriden yapılan başvurularda, adayda teknik uzmanlık, şirketin özel süreçlerine hâkimiyet veya işletmeye özgü bilgi birikimi gibi unsurlar aranır. Mutfak şefi, özel üretim tekniklerine hâkim bir usta, markaya özgü süreçleri idare eden bir operasyon sorumlusu bu gruba örnek gösterilebilir. Burada da pozisyon tanımıyla çalışanın geçmişi arasındaki bağın doğru kurulması, dosyanın inandırıcılığı açısından hayatidir.
E-2’nin kapsamını doğru okumak bu sürece nasıl başlayacağınızı netleştirir. E-2; yatırımın niteliği, işletmenin gerçekliği ve sizin o işletmedeki fonksiyonunuz arasındaki ilişkiyi bir bütün olarak değerlendirmeye alır. Bu nedenle ilk adımda yatırımcı, yönetici ya da özel nitelikli çalışan profillerinden hangisine daha uygun olduğunuzu tespit etmek, hem dosyanın yapısını hem de ilerleyen aşamaların akışını pürüzsüzleştirir.
E-2 Vizesi Başvuru Süreci
E-2 sürecinin merkezinde, yatırımın gerçekliğini ve işletmenin sürdürülebilirliğini ortaya koyan hazırlık aşaması bulunur. Bu aşamada yapılanlar, hem başvuru dosyasının bütünlüğünü hem de sonraki yıllarda yapılacak vize yenilemeleri doğrudan etkiler. Süreç, genel hatlarıyla üç adımda ilerler: yatırımın yapılandırılması, başvuru yolunun belirlenmesi ve E-2’nin alınması.
Şimdi teker teker bu adımların üzerinden geçeceğim.
1. Yatırımın Yapılandırılması ve İşletmenin Hazırlanması
Öncesinde de belirttiğim üzere, E-2 başvurusunun temelinde gerçek ve aktif bir işletmeye yapılan kayda değer yatırım yer alır. Bu aşama, şirket kuruluş belgelerinin derlenmesini, banka transferlerinin yapılmasını, kira sözleşmesinin imzalanmasını, ekipman ve envanter alımlarının belgeye eklenmesini ve uçtan uca düşünülmüş bir iş planının oluşturulmasını içerir. Burada iş planına ayrı bir parantez açmak istiyorum.
İş planı, yalnızca kâğıt üzerinde yazılmış bir metin olmaktan çok, şirketin önümüzdeki yıllarda nasıl gelir elde edeceğini, kimleri istihdam edeceğini ve hangi pazara hitap edeceğini anlatan bir yol haritası sunmalıdır.
Bu aşamada işin niteliği, yatırımın büyüklüğü ve istihdam potansiyeli net bir şekilde ortaya konulmazsa, başvurunun hem değerlendirme hem de yenileme safhalarında soru işaretleri oluşabilir. Bu yüzden kira sözleşmesinden tedarikçi anlaşmalarına kadar her belge, iş planındaki anlatıyla birlikte düşünülmelidir. Yatırımın gerçekten “risk altında” olduğunun ve işletmenin faaliyete hazır hâle geldiğinin gösterilmesi E-2 sürecinin kilit noktalarındandır.
2. Başvuru Yolu: Statü Değişikliği mi, Konsolosluk Başvurusu mu?
Yatırım ve işletme yapısı nihaye erdirildikten sonra, E-2’ye hangi yoldan başvuracağınızı belirlemelisiniz. Eğer hâlihazırda Amerika’da farklı bir geçici vize statüsündeyseniz, USCIS’e yapılacak bir statü değişikliği (Change of Status) ile E-2 statüsüne geçiş talep edebilirsiniz. Bu başvuru, I-129 Formu ile yapılır. Statü değişikliği başvurularının hızlıca sonuçlanmasını isterseniz, ek bir ücret karşılığında işlem hızlandırma (premium processing) seçeneğinden faydalanabilirsiniz. Premium processing, başvuruların 15 iş günü içinde sonuçlandırılmasını sağlar.
Buna karşılık, Amerika dışında bulunuyorsanız konsolosluk başvurusu yaparsınız. Bu yöntemde çevrimiçi DS-160 ve DS-156E formları doldurulur, yatırımın ve işletmenin tüm detaylarını içeren bir dosya hazırlanır ve kendi ülkenizdeki Amerika konsolosluğu ya da büyükelçiliğinden vize mülakatı alınır. Statü değişikliği ile konsolosluk başvurusu arasındaki seçim, yalnızca teknik bir ayrım değildir ve gelecekteki seyahat planlarınız, aile üyelerinizin durumu ve uzun vadeli göçmenlik stratejinizle birlikte düşünülmelidir.
Bu yazımıza da göz atabilirsiniz: E-2 Vizesi vs. EB-5 Vizesi: Farkları Nedir ve Sizin İçin En İyi Seçenek Hangisidir?
3. E-2’nin Alınması ve Amerika’da Yaşam
Başvurunun onaylanmasıyla birlikte, artık E-2 statüsü altında Amerika’da işinizi yönetmeye başlayabilirsiniz. Statü değişikliği yoluyla başvuru yaptıysanız, size ve aile üyelerinize iki yıllığına E-2 statüsü tanımlanır. Konsolosluk başvurusu yaptıysanız, pasaportunuza işlenecek E-2 vizesiyle Amerika’ya giriş yaparsınız ve beş yıl boyunca Amerika’da yaşayıp çalışabilirsiniz.
E-2 statüsünde bulunduğunuz sürece, işletmenin gerçekten faal olduğunu, gelir ürettiğini ve istihdam yaratma potansiyelini koruduğunu kanıtlamakla mükellefisiniz. Vergi beyannameleri, bordro kayıtları, sözleşmeler ve finansal tablolar bu noktada kritiktir. Dolayısıyla, başvurunun ilk heyecanı geçtikten sonra işletmenin hukuki ve mali kayıtlarını baştan itibaren nizami bir şekilde tutmak, hem ilerideki yenileme başvurularında hem de olası Green Card stratejilerinde sürecinizi daha öngörülebilir kılar.
E-2 Vizesi Başvuru Belgeleri
E-2 başvurularında istenen belgeler yalnızca kimliğinizi ya da şirket kuruluşunu doğrulamakla sınırlı değildir. Dosya; yatırımın kaynağını, işletmenin sahiliğini, sizin bu işletmedeki rolünüzü ve geleceğe dönük büyüme planını kuşatıcı bir senaryoda işlemelidir. Bu nedenle dokümanların eksiksiz hazırlanması yalnızca bir formaliteyi yerine getirmek değil, başvurunun hikâyesini ikna edici kılacak temel bir pratiktir.
Aşağıda, E-2 vizesi için başat başvuru belgelerini sıralıyorum:
- Pasaport ve vatandaşlık bilgilerini gösteren dokümanlar
- Şirket kuruluş evrakları, ortaklık yapısını gösteren sözleşmeler
- Yatırımın kaynağına ve transferine ilişkin banka dekontları, hesap dökümleri
- İş planı (pazar analizi, finansal projeksiyonlar, istihdam planı)
- Kira sözleşmesi, lisanslar ve işletme izinleri
- Organizasyon şeması ve görev tanımları
- Mevcut ise çalışan listeleri, bordro ve vergi kayıtları
- Göçmenlik geçmişinize dair belgeler, varsa önceki vizeler veya statü değişiklikleri
Bu belgelerin İngilizce hazırlanması ve birbiriyle çelişmeyen, aksine birbirini destekleyen bir kurguda bir araya getirilmesi, dosyanın argümanını sağlamlaştırır. Hazırlık etaplarında yapılan her incelikli çalışma, E-2 statüsü aldıktan sonra yapılacak yenileme başvurularında da doğrudan karşılığını verir. Zira aynı belgeler bu kez şirketin gerçekten anlatıldığı gibi faaliyette olduğunu ispatlamak için kullanılacaktır.
E-2 vizesi başvurusunda yatırımın yapılandırılması, başvuru yolu ve vizenin alınması adımlarlarının her biri, bir önceki aşamada oluşturulan anlatıyı devam ettirir. Bu nedenle planlamayı yolculuğun tümüne yaymak, hem işletme içi kararlarınızı hem de dosyanın değerlendirme sürecini daha tahmin edilebilir bir hâle getirir.
E-2 Vizesinin Avantajları
E-2 vizesi, Amerika’da iş kurmak isteyen yatırımcılar için yalnızca çalışma izni getiren bir statü değildir. Doğru kurgulandığında, size hem yeni bir iş kurma imkânı sunar hem de ailenizle bir arada kalmanızı sağlar. E-2 onayını takiben günlük hayata entegrasyon pekala hızlıdır. Sosyal güvenlik numarası (SSN) ile bankacılık işlemlerinden şirket kuruluşuna, kira sözleşmelerinden vergi kayıtlarına kadar pek çok sorunsuzca ilerler.
E-2’nin en çok dikkat çeken avantajları şunlardır:
- Aile bireylerinin sürece dahil edilebilmesi: Eşler, ayrıca çalışma izni başvurusu yapmadan Amerika’da diledikleri işte çalışabilirler. 21 yaş altındaki bekar çocuklar da E-2 vizesi sahibi ebeveynleriyle Amerika’ya gelebilir, tam zamanlı eğitim hakkından yararlanabilirler.
- Günlük hayata hızlı uyum: Statü alındığında SSN üzerinden bankacılık, sağlık sigortası, kira sözleşmesi ve şirket kuruluşu gibi süreçler hızla tamamlanabilir.
- İşletmenin büyümesine bağlı uzun vadeli planlama olanağı: İşiniz aktif kaldığı sürece E-2 statüsü yenilenebilir. Bu da Amerika’da uzun erimli yaşam planlarını daha öngörülebilir kılar.
Bu avantajlar, yatırımcılar için E-2’yi ideal bir seçenek yapıyor. Çoğu başvuruda gördüğüm ortak nokta şu: Süreç doğru planlandığında E-2, yalnızca bir vize türü değil, Amerika’da yaşamı ve işi birlikte kurgulamak isteyenler için sağlam bir başlangıç niteliği taşıyor.
Bu yazımıza da göz atın: Amerika E2 Vizesi için Yatırım Fırsatları Kılavuzu
E-2 Vizesinden Green Card’a Geçiş Yolları
E-2 statüsü doğrudan Green Card sağlamasa da, yatırımcıların ekseriyeti Amerika’da işlerini büyüttükçe kalıcı oturum (Green Card) almanın yollarını arıyor. Zira E-2 çoğu zaman tekil bir varış noktası değil, daimi oturuma giden bir göçmenlik stratejisinin start’ı oluyor. Bu nedenle henüz yatırım aşamasındayken gelecekte hangi Green Card opsiyonuna uygun olduğunuzu saptamak yıllar içinde çıkılacak yeni yolculukların sağlam temellerini atıyor.
Bu noktada iki ana Green Card türü öne çıkıyor: uluslararası şirketlerin sahipleri ya da yöneticileri için EB-1C vizesi ile daha yüksek bir yatırım sermayesiyle ve hızlıca daimi oturum almak isteyenler için EB-5 vizesi. Aşağıda, E-2 yatırımcılarının sıkça gündemine aldığı bu iki alternatifi özetlemek isterim:
EB-1C Şirket içi Yönetici Transfer Green Card
Yurtdışındaki şirketinizle Amerika’da kurduğunuz şirket arasında organik bir bağ tesis edebilmişseniz ve ABD dışındaki şirketinizde, son üç yılın en az bir yılında aralıksız olarak yöneticilik yaptıysanız EB-1C vizesine başvurabilirsiniz.
EB-5 Yatırımcı Green Card
Amerika’ya en az 800 bin dolar tutarında yatırım yapabilecek sermayedarlar, yatırımlarıyla en az 10 kişi için istihdam yarattıkları taktirde EB-5 vizesi alabilirler. EB-5, E-2 vizesinden farklı olarak belirli miktarlarda minimum yatırım yapma ve istihdam oluşturma şartlarına dayanır.

Özetlemek gerekirse, E-2 yalnızca bir yatırım vizesi değil; Amerika’da yeni bir hayatın şanslarını yaratan elverişli bir fırsattır. İşletmenizi büyütürken aynı anda ailenizle birlikte kalıcı bir düzen kurmak istiyorsanız, E-2 bu iki hedefi müşterek bir zeminde buluşturabilir. Kendi müvekkillerim üzerinden şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki yatırımın yapısı doğru planlandığında ve iş planı realist bir düzleme yerleştirildiğinde, E-2 sürdürülebilir bir göçmenlik yol haritasının ilk ve en güçlü adımı olabilir.
E-2, girişimcilik yönünü öne çıkaran, risk almayı göze alan ve işletmesini bizzat idare etmek isteyen kişiler için idealdir. Uzmanlar rehberliğinde hayata geçirilmiş bir dosya yalnızca E-2 onayı almayı değil; aynı zamanda ileride EB-1C, EB-5 veya farklı Green Card statülerine geçişi de daha gerçekçi kılar. Bu statü, ailecek bir arada olmaktan uzun soluklu iş planlarına kadar birçok alanda güvence sağlar.
Eğer siz de kendi durumunuzu değerlendirmek, hangi yatırım modelinin sizin için daha uygun olduğunu görmek veya sürece nereden başlayacağınızı netleştirmek isterseniz, bana info@grapelaw.com üzerinden her zaman ulaşabilirsiniz.






Beni Takip Edin